Kadınlar ve erkekler,
Aynı merdivenleri kullanıyorlar..
Aynı sokaklardan geçiyorlar..
Aynı marketlerden alışveriş yapıyorlar..
Aynı doktorlara gidiyorlar..
Aynı camiye giriyorlar..
Aynı ilaçları kullanıyorlar..
Aynı lokantalara gidiyorlar.
Aynı televizyonları izliyorlar..
Aynı kitapları okuyorlar…
Aynı atmosferin altında yaşıyorlar..
Aynı genlere sahipler..
Aynı dünyadalar..
Aynı mezarlığa gömülüyorlar…
Bu yazılanları bir de “ayrı” diye kodlayarak okuyalım. Zihnimizin bu “ayrılığa” ne kadar alıştırıldığını düşünelim.
Kendimi bazen çok kötü hissediyorum. Bu kadar ayrılığı hazmedemediğim için.
İyi kötü elli yılına tanığım şu ülkenin: İnsanların bu kadar fanatik, bu kadar yobaz ve dar kafalı olduğunu hiç görmedim.